Baba olmanın sevincini yaşıyordu Taşer Küçükkahraman. Doktorlar 19 haftalıkken “kaybedebiliriz. 27 haftalığa kadar yaşarsa şansı olabilir” demişti.
Baba olmanın sevincini yaşıyordu Taşer Küçükkahraman. Doktorlar 19 haftalıkken “kaybedebiliriz. 27 haftalığa kadar yaşarsa şansı olabilir” demişti. Armin 27 hafta direndi annesinin karnında. Doktorlar 28’nci haftada “Anneyi zehirleyebilir” diyerek erken doğum kararı verdi ve Armin babasıyla buluştu. Bu buluşma 3 dakika sürdü. Doktorları bu kadarına izin vermişlerdi. Armin bu kısacık sürede basanının parmağını tutarak adeta “yaşayacağım” mesajı vermişti. Çift bebeklerine Armin adını koymayı planlamışlardı ve minik bebek dünyaya gözlerini açtığında “İnşallah yaşar” diye dua ediyorlardı.
Tam 12 saat dayandı minik Armin yaşamak için. Çift kızlarının yaşaması için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdı. Ama olmadı, 12 saat sonra doktorlar o acı haberi verdiler çifte. Minik kız hayata tutunamamıştı.Kimlik kartı bile vefatından sonra çıkarılmıştı. “Armin” adı öldüğünde konulabilmişti minik yavruya.
Babası minik kızına son görevini yerine getirirken annesi hastanede tam anlamıyla perişandı.Babası kızını toprağın altına koyarken söz vermişti. “Seni hiç unutmayacağım kızım” demişti. Taşer Küçükkahraman kızı için bir başka söz daha vermişti Onun için şarkı yapacaktı. Ve bu sözünü de yerine getirdi ve “Pembe Kapüşon (Armin)” isimli şiiri yazıp besteledi.
Taşer Küçükkahraman duygularını da şu sözlerle ifade eti: “Canım kızım; sana babalık yapabileceğim kadar tanıyamadım. Ama aksak ritimli kalp atışlarını dinleyişim ve pembe kapüşonlu anlarını hayal edişim kaldı bana. Şimdi oyuncaklarla dolu beyaz çerçevende huzurla uyuman ve inşallah kavuşacağımız o cennet kapısında seni ilk gördüğüm merhabayı beklemen dileğiyle..”
Türkiye ve dünya gündemindeki sıcak gelişmeleri okuyucularına tarafsız ulaştırmayı hizmet kabul eden haber platformu.