Bilgi

  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Etnografya Müzesinde “Osmanlı Lüleleri" anlatıldı

Etnografya Müzesinde “Osmanlı Lüleleri" anlatıldı

Etnografya Müzesinde “Osmanlı Lüleleri” anlatıldı

Ege Üniversitesi (EÜ) Etnografya Müzesi tarafından

“Osmanlı Lüleleri” başlıklı söyleşi düzenledi. “Müze Söyleşileri” kapsamında

gerçekleştirilen programda EÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk ve

İslam Sanatları Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Uçar konuşmacı

olarak yer aldı. EÜ Etnografya Müzesi Müdürü ve Edebiyat Fakültesi Sanat

Tarihi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Dilek Maktal Canko’nun moderatörlüğünü yaptığı

etkinliğe; akademisyenler, öğrenciler ve sanatsever katıldı.

Lüle kültürünün Osmanlı için çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr.

Uçar, “Günümüzdeki yaygın ve bilinen tütün kullanımı ile ilişkili anlamının

dışında ‘Lüle’ kelimesi Selçuklu Devleti zamanında çeşmelerden suyu akıtan

borulara deniliyordu. Mimar Sinan devrine dek bu işlem ve anlam böyle devam

etmiştir. Mimar Sinan, lülelerin çok fazla su israfına yol açtığını belirterek

çeşmelerdeki lülelerin kaldırılmasını sağlamıştır. Mimar Sinan’ın emriyle

beraber lüleler çeşmelerden kaldırılmıştır” dedi.

Konuşmasında tütünün Avrupa kıtasına gelişi ve kullanımına da değinen

Doç. Dr. Uçar, Avrupa’nın tütünle ilk tanışmasının Kristof Kolomb ile olduğunu

söyledi. Doç. Dr. Uçar, “Tütün ilk Avrupa kıtasına gelip kullanılmaya başladığı

zaman ‘Sağlıklı mı sağlıksız mı?’ ya da ‘Tedavi amaçlı kullanılabilir mi?’

tartışmaları uzun bir dönem tartışma konusu olmuştur” dedi.

“Lüle çubuğunun sol elle tutulması bir adaptır”

Avrupa’daki tartışmaların pek çok yasaklayıcı emirle sonuçlandığını ifade

eden Doç. Dr. Uçar, Osmanlı’ya tütünün gelişi ile ilgili farklı yorumların

olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Uçar, “Osmanlı’ya ilk tütünün gelişi ile ilgili

her daim tartışmalar vardır. Kimi kaynaklarda 1598, kimi kaynaklarda da 1600

yılında İngilizler tarafından rutubetten kaynaklanan hastalıkların tedavisi için

getirildiği yazılmıştır” diye konuştu. Tütün ve lüle yasaklarına değinen Doç. Dr.

Uçar, “Osmanlı’da ilk yasak 1603 yılında 1 Ahmet tarafından yapılmıştır.

Daha sonra halk arasında en yaygın bilinen yasak 4.Murat döneminde

konulmuştur. Cibali’de başlayan ve yaklaşık üç gün süren, 20 ila 30 bin

arasındaki konutun yandığı bilinen yangın sonrasında tütün ve lüle padişah

kararıyla yasaklanmıştır” dedi. Lüle çubuğunun sol elle tutulmasının bir adap

olduğunu söyleyen Doç. Dr. Uçar, Osmanlı Sarayı’nda ilk tütünü kullanan

padişahın Avcı lakabıyla anılan 4 Mehmet olduğunu da ekledi. Zamanla lüle

kullanımının eskiye nazaran daha da azaldığını belirten Doç. Dr. Uçar, lüle

kültüründen geriye sadece bir kalıp kaldığını ve kültürün yavaş yavaş yok

olduğunu söyledi. 

“Sanatseverler müzeyi gezdiler”

Söyleşi sonunda dinleyenlerden gelen soruları cevaplayan Doç. Dr.

Uçar’a, EÜ Etnografya Müzesi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Dilek Maktal Canko

tarafından “Katılım Belgesi” takdim edildi.

Söyleşinin ardından dinleyenler; Ege, Balkanlar, İç Anadolu başta olmak

üzere Azerbaycan yörelerine has geleneksel kıyafetlerin, yöresel kılıçların ve

eski usul köy mutfak bölümlerinin, yöresel gelinlik çeşitlerinin ve halıların

sergilendiği EÜ Etnografya Müzesini gezdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM